Hayır; abartan ben değilim..!



28 Ağustos 2011 Pazar

Before/After

Selam.

Ben, bir haftalık tatili biteli iki ay olan depresyonda ki kız.

Bir hafta acı çeke çeke bronzlaşmaya çalışıp, iki hafta boyunca yanık derileri soyulan kız.

Depresyondayım. Sabahın köründe kalkıp envayi çeşit yiyeceğin olduğu açık büfede kahvaltı yapmayı, terledikçe yüzmeyi, yoruldukça dana gibi yatıp güneşlenmeyi, susadıkça meyve koktelyi içmeyi, kollarım kopana kadar kardeşimle kanoda kürek çekmeyi, hiçbişeyi kafaya takmamayı, akşam yemeyi için gereksiz yere süslemeyi, gece 1 oldu mu tavuk gibi uykumun gelmesini özledim.
Şimdiler de, sabahın köründe kalkıp dershane de sabahın ilk saatinde fizik, sonrasında bilimum sayısal dersler görerek kafa buluyor, yetmezmiş gibi dersten sonra iki saat fazladan ek ders alıyorum. Atalarımız buna 'attan inip eşşeeeğee binmek' demişler.

Depresif halimi iyice depreştirmek istedim bugün. Tatilde çektiğim before/ after resimleri koyayım dedim. Ama bu resimlerde size tatili çağrıştıracak deniz, kum, güneş, arka fonda tesadüfen kadraja girmiş çıplak turistin memeleri yok! Kısacası bu resimler sadece bana tatili çağrıştırıyor.. Size de büyük ihtimalle sadece ne olduğunu çözemeyeceğiniz yemeklerin tabağa ilk kondukları, bir de mideme konduktan sonra geriye kalanların halini çağrıştıracak.Bu arada yemek resimlerini görüp Somali'de ki insanlarla hemen konuyu bağdaştıracak bazı duyarlı(!) insanların bakmamalarını tavsiye ederim :)



Resimdekileri çözememiş olmanız normal diye, ben çözebildiklerimi söyleyim; makarna, pilav, mücver, yoğurtlu bişey, karidesli salata, altta bi yerlerde et gibi bişeyler, araya sıkıştırılmış pide gibi bişeyler falan. Birbirinden alakasız ve senin damak zevkine sıçayım diyebileceğiniz bi tabak. Burada amaç hepsinin tadına bakmak, aç gözlülük değill



Bu da o tabağın ben doyduktan sonra ki hali :D Aaa demek ki tabağın altına sebze falan da varmış şimdi gördüm.



Tamamen estetik görüntülerine göre seçilmiş bi tabak



Tamamen lezzetlerine göre yenilmiş bi tabak. Hangisinin daha lezzetli olduğunu iki resim arasında ki 10 farktan çıkarabilirsiniz :)



Burda neyin ne olduğu daha iyi görülüyo sanki ama ben yine de görebildiklerim söyleyim; spagetti, elma dilim patates, patates kızartması, patates püresi (yuh!), peynir, karnıbahar, lazanya.. Anlaşılan nişasta ihtiyacım tavan yapmış o sıra :D 



Burda iki şey bariz; biri canımın makarna istemediği, diğeri patatesin her türlüsünün yenilebilirliği :D



Bu resmin before kısmı yok. Sanırım çok açmışım aklıma gelmemiş :)
Bu arada pankeki çok severim ama benim yaptıklarım böyle güzel olmuyo :(
Her sene aklımdan, 'şu aşçılardan tarifini istesem mi acaba' diye geçiririm kesinlikle!

İsrafın diz boyu olduğu, bol bol kınandığım bi post oldu bu. Artık tatile gittiğim de kimse bana 'Yediğin içtiğin senin olsun, gördüklerinden ne haber?' diye sormayı aklından geçirmez umarım :))

2 Ağustos 2011 Salı

Yatak-Kitap-Bitkisel Hayat!

Tatilimin son günlerini kendime ayırıcam diye yatakla vücudumu bütünleştirdiğim şu günlerde, yatarken sıkılmamak için kitap okuyorum sadece.. Tabi kitapları maximum üç gün içerisinde bitirince olmuyo öyle.. D&R'dan sipariş ettiğim kitapları getirecek olan kargoyu sevgilimi bekler gibi gözüm yolda bekler oldum. Bir sabah uyandım ve kargomun masanın üzerinde olduğunu görünce bir an mutluluktan açmayı düşünemedim. Öyle seyrettim hayran hayran üstüne yurtiçi kargo bantlarının yapıştırıldığı koliyi. Okşar gibi aldım elime nazik nazik açtım merakla. Sanki içinde ki kitapları ben seçmemişim gibi.. Bir de teker teker çıkarıp kitapların arkasını okuyorum amaçsızca.. Maksat kitaplarla aramda ki ilişkiyi ağırdan almak(ciddi düşünüyoruz).Bu yüzden kitaplar geldikten yaklaşık 4 gün sonra falan okumaya başladım.Kitap seçimlerimi belirli bi konuda tutmamaya çalışıyorum.. Hepsi aşk ya da fantastik değil mesela (aslında hiçbiri aşk değil).

Öncelikle kitap çıkalı ve yazarlarının süksesi artalı bayağı olsa da D&R sipariş listeme Dizüstü Edebiyat serisinin son kitabı French Oje ve T.B.'nin 'Erkek Dedikodusu'nu ekledim. Ve yaklaşık 15 dakika önce iki günden kısa bir sürede bitirdim. Bence bir kızdan çok erkeğin okuması gerek bu kitabı. Çünkü bunu yazanlar kız! Haliyle bir kızın düşüncesini başka bir kız zaten bilebilir. Ama önemli olan bir kızın düşüncesini erkeğin bilmesidir! Ve bu kitapta 'kızlar erkekler de neye bakar?' sorusunu her yönden ele almış. Asıl amaçları bu olmasa da kendi hayatlarından bir bölümü aktarırken bence yeterince bilgi vermişler. Erkeklerden umduğunu bulamayan ama yine de sevince gözü hiçbişey görmeyen French ile şanslı fıstık Derin süper kanka olmuşlar, kıskandım açıkcası!
Kızlar hakkında bilgi sahibi olmak isteyen, kafası çalışan erkekler alıp okumalı. Tabi bu işin kitabını ben yazarım diye bi iddiaları yoksa! :)

Diğer kitapları sadece yüzeysel olarak söylersem;
-Her listemde en az bir kitabını bulundurduğum Stephen King yine olmazsa olmazım. Rüyalar ve Karabasanlar adlı kitabın 3. ve son bölümü.
-İçeriğini merak ettiğim için almakta sakınca görmediğim Sophie Kinsella'nın Sır Tutabilir Misin? kitabı(eğlenceliye benziyor)
-Geçen sefer ki toplu kitap siparişimde yıldızını keşfedip aldiğim epik fantesi ustası Clive Barker'ın Kan Kitapları serisinin ikinci kitabı (bu adam bence fantezi değil bildiğin altına kaçırtan cinsten hikayeler yazıyor)
-Vampirlere doyamadığım zamanlardan kalma bir alışkanlıkla kitabına değil yazarına bağlandığım P.C. Cast'in Tanrıça serisinin ikinci kitabı Bahar Tanrıçası..(hep ikilerden gidiyorum)

Evet.. Biri gitti kaldı dört kitap. Heralde onları da bitirmek adına yatakta bitkisel hayata gireceğim 1 ayım daha var.. Kitap sevmeyenlerin sıkıla sıkıla okuduğu hatta kitap kelimesini görünce F4 yaptığı, kitapla alakası olanların da ilgisini çeken bişey olduğu düşüncesiyle sonuna kadar okuduğu(yani umarım) bir postun sonuna geldim. Hadi ben yatağıma siz de işinizin başına!
@uykuyuseviyom kullanıcısından Tweetler