Hayır; abartan ben değilim..!



16 Kasım 2013 Cumartesi

Yersiz Çalışan Hormonlarımın Daaa Laf Dinlemeyen Beynimin Deee

Dikkat. Bu yazı orta halli başlamış bir günün nasıl yok yere sinir stresle, baş ağrısıyla bok gibi bir güne döndüğünü anlatmaktadır. Bol miktarda küfür vardır. Çünkü bunu yazan şahıs-yani ben- Sagopa Kajmer'in şarkısında bahsettiği küfürbaz gizemli rapçinin ta kendisidir. Bi de hepinize fak yu. Özellikle de bu yazı da kendisine bol bol sövdüğüm erkek kardeşime fak yu.

14 milyon İstanbulluyla beraber Ankara'nın her zamanki boğucu havasına benzeyen gri, bulutlu gıcık bir İstanbul sabahına uyandım. Nasıl bir sabaha uyandığımla ilgili daha fazla betimleme yapmayacağım.
 Bugün evime yakın bir ingilizce kursuyla görüşmeye gidecektim. Piyangodan çıkan erkek kardeşimde ben ve babamla beraber gelip yazılmaya karar verdi. Gelmez olaydı sıfatına tükürdüğüm. Neyse kursla görüşmem iyi geçti deneme derslerine falan gel bi bak dediler tamam dedim. En küçük kardeşimin de görüşme yaptığım kursta bugün dersi vardı 1 saat sonra bitecekti. Onun dersi bitene kadar ne yapalım ne yapalım derken direksiyon sınavına 1 hafta kalmış bir sürücü adayı olarak biraz araba sürmeyi teklif ettim. Direksiyon dersi aldığım yer zaten dibimizdeydi hemen gittik. Bizim araba da sağolsun, 9 kişiliktir, gözümde tırdan bi farkı yoktur. Ama dayak buldun kaç araba buldun sür demişler o yüzden bu konuda pek bir seçeneğim yoktu. 

Araba sürerken ben(temsili)
Geçtim sürücü koltuğuna koltuğu ayarladım aynayı ayarladım derken işte ayağımı debriyajdan biraz hızlı çektim araba stop etti. Neyse ben bu stoplara alışığım dedim bi daha etti. Neyse dur şimdi oldu falan derken kaldırdım ben arabayı çok şükür. Napiyim arabaya alışık değilim ve koltuğu çok yüksek geliyor bana ayrıca arabanın kendisi zaten jiplerden falan yüksek yani. Bildiğin araba kullanmıyor da okul servisi çekiyormuşsun gibi hissediyorsun kendini. Aldım vitesi 2 ye gidiyorum yavaş yavaş, arabaya alışmaya çalışıyorum. Babam da yavaş sür diyor, bişey demese ayıp olur zaten. Lan ben bu yolda hocanın gazıyla 4. viteste sürmüş insanım sen bana yavaş git diyosun, diyemiyorum tabi. Baba o yani, ayıp bi kere lan-lı lun-lu konuşmak. Arkadaki o kardeşim olacak sulu gerzek zaten araba süreceğimi duyduğundan beri yok ''ben ineyim sen sür, aha daha arabayı kaldıramıyo bu, debriyaja bassana mal'' tarzı cümleler kurduğundan biraz siniriliyim. Beğenmiyorsan siktir git in o zaman göt diycem dilimin ucunda da işte babam var diye susuyorum. Bi kavşak var sınav zamanı ordan dönücez, döneyim dedim bende ama sağdan felake
Kardeşim olacak göt(hem temsili hem değil)
t hızlı arabalar geliyor. Babam da tabi beni hiç araba sürerken falan görmediğinden biraz panik, kavşağın orda dur da ben diyince geç dedi arkadaki mal da hala debriyaja bas yok frene bas diye akıl veriyor bana göt. Kafamı karıştırdı frene sert bastım durduk tak diye. Bi yandan da hala konuşuyo yok vitesi 1 e taksana bilmem ne diye. Ulan göt. Ulan koca göt. Bi sussan zaten bi o çeneni kapasan bana bi bildiğimi unutturup panik yaptırmasan zaten alıcam o vitesi de 1e o arabayı da sürücem. 

Ben araba sürerken babam(temsili)
Babam zaten paniklerin efendisi. Dedim hay senin aklına sıçayım Gamze iyi bok yedin bu ikisinin bulunduğu arabayı sürcem de sürcem diye tutturarak. Sonra orta şeride geçerken noldu bişey oldu şimdi hatırlamıyorum araba yine stop etti yolun ortasında. Arabayı çalıştırdım debriyajı ayarlamaya çalışıyorum o arkadaki kardeşim olacak spastik dalga geçiyo falan böyle bişeyler diyor yine stop etti araba. Panik yapmamaya çalışıyorum çünkü o yolda çalışanların çoğu zaten diğer sürücü kurslarının arabaları. Ama babam panik tabi yer değiştirelim kaldık yolun ortasında dedi yer değiştirdik. Bi yandan da kenarda stop ettirsen almazdım da işte yolun ortasında kaldık falan bişeyler anlatıyor derkeen anaah baktım benim gözlerim dolmuş. Ulan ne fırsatçı gözlerim var her fırsatta ağlamaya bahane arıyolar amk. Ağladığım belli olmasın diye sanki başım ağrıyormuşta-ki aslında zaten ağrıyordu- başıma masaj yapıyormuşum gibi ellerimle gözlerimi kamufle ettim. O arkadaki gerzekte hala susmamış meğerse, yok sen o ehliyeti biraz zor alırsın falan diyor. O ehliyeti alayım sen benim sürdüğüm arabaya NAHHH binersin dedim. İçimden inşallah sesim çatallanmamıştır lan bi de ağladığım belli olmasın diyorum. Aynı zamanda da yine kendi kendime ''ağlamasana lan göt şimdi sırası mı'' falan şeklinde emirler veriyorum ama ağlamasana dedikçe daha çok ağlamaya başladım. Babamın etraftan gelen arabaları kontrol ettiği bi anı kollayıp çaktırmadan gözlerimi silmeye çalıştım ama fırsatçı burnum da gözlerimin akmasından kendine pay çıkararak akmaya başlamıştı her zamanki gibi. Rezalet ya. Baktım böyle olmuyo önümde duran şu benzlikten alınan peçetelerden aldım bi tane burnumu silmeye başladım ama babam çaktı mevzuyu tabi. Niye ağlıyosun gamiz(babam gamze demez genelde) çok şaşırdım buna ağlanır mı ne var falan diyor kardeşim olacak koca göt de gülüyor. Bişey diyemiyorum tabi hem ağlayıp hem nasıl konuşayım be!
Ağlarken ben(temsili-sayılır-)
Kardeşim kurstan çıkana kadar bi yerde oturmaya karar verdik, bu sırada ben ağlamamaya çalışıyorum ama gözlerim kan çanağı olmuş. Çay aldık içtim bi yudum ama tadı bok gibi geldi o an, çayı bıraktım telefonla uğraşmaya başladım. Kimse konuşmuyo. Kafamı kaldırıp durum yoklaması alayım dedim meğer üçümüzde mal gibi kafalarımızı eğip telefonlara dalmışız. Kafamı telefona geri gömdüm, HayDay oynuyorum tarlamı ekiyorum ama aklımda hala arabayı sürüşüm daha doğrusu nasıl süremeyişim var. İneklerimi sağmaya başladığım sırada yine ağlamaya başladım. Bir yandan ineklerimi sağıyorum bir yandan ağlıyorum. Kafamı kaldırınca kafenin dışındaki masalarda oturan bi kızla göz göze geldim. O ''niye ağlıyor acaba'' diye tip tip bana bakıyordu, ben ''ne bakıyon amk ayı mı oynuyo hayatında hiç ağlayan insan görmedin mi'' diyerek ona bakıyordum. O tam olarak bakışlarımdan ne demek istediğimi anlayamamış olabilir. Birden atarlandım ayağa kalkıp ''ben eve gidiyorum sınavım var'' dedim. Babam otur yerine kalkıcaz zaten birazdan dedi hemen oturdum. Gerçekten çok söz dinleyen bir kızımdır. Ne yapsam da burdan kalksak ben daha fazla niye ağladığımı çözmeye çalışan insanlarla göz göze gelip rezil olmasam diye düşünürken aklıma profiterol geldi. Evet profiterol. Buranın alt katında kipa vardı haftasonları taze profiterol oluyordu. Teşekkürler kipa, hayatımı kurtardın diyerek profiterol alalım bahanesiyle kipaya soktum bizimkileri. Reyonların arasından geçerken babam tıraş bıçağı bakmaya başladı bende iki üç adım ilerde durmuş raftakileri inceliyormuş gibi yaparak ağlamamak için bir yol arıyorum. Babam ''hadi gidelim sen neye bakıyosun'' dedi kafayı kaldırıp neye baktığımı öğrenmeye çalışırken renk renk çeşit çeşit pedlerle yüzyüze geldim. Mükemmel birşey inceliyormuşum gerçekten. Hiçbişey söylemeden uçarak kaçtım ordan. Profiterol sormaya gittim yok dediler. ''İyi amk sende beni terk et profiretol, bravo helal spr dvm'' dedim ağlamaklı ağlamaklı. Rafların arasında dolanırken diyet bisküvileri gördüm onlardan aldım. Zaten benden başkası da profiterol almaya diye gidip diyet bisküvi alarak çıkmazdı ordan. 

Hayır benim anlamadığım ne biliyor musunuz? Bir önceki postumu okursanız göreceksiniz orda da ağlamaya çalışıyordum ama ağlayamıyordum. Aklıma ne kadar hüzünlü şey getirirsem getireyim bi damla yaş akmıyordu gözümden. Bugün niye böyle saçma salak bişeye gözüm doldu? Tamam belki şu her ay yaşadığımız bir takım hormonal bişeylere denk gelmiş olabilir bu olay ama ya beynime ne demeli? Afedersiniz ama ağla dediğim de ağlamayan, ağlama dediğimde ağlatan beynimin de amınakoyim ben. Bravo beynim sana da helal, böyle devam et sen. Kimin tarafındasın bilmiyorum ama böööyle devam et sen. Helal spr dvm.   
iyi fikir lan.







@uykuyuseviyom kullanıcısından Tweetler