Hayır; abartan ben değilim..!



29 Ocak 2012 Pazar

Edward Sendin Aşkım!

Hayatım boyunca çok az şeyden korktum.
Yakın bir zamana kadar herhangi birinin izlerken altına işeyebileceği bir film seyrettirseydiniz bana, ben ancak o filmin bütün korkutucu sahneleriyle dalga geçer, yanımdaki insana da gıcıklık ve rahatlamayla karışık bir his verirdim. Gel gör ki şimdi bir Paranormal Activity bile seyredemez oldum. Kıçı kırık, köpek görse ağlayabilecek koca koca insanların bile seyrettiği Paranormal Activity'i seyredemiyorum kardeşim! Neden? Çünkü milletin ağzına sakız olmuş, yok gerçekmiş yok şöyleymiş yok böylemiş. Sanki izlesem aynısı başıma gelecekmiş gibi bir tırsaklık hali içerisindeyim. Üstelik tek korktuğum şey korku filmleri falan da değil, romantik filmlerden de çekiniyorum. Evet ya eveett, o 'karpuz reçeli sendin aşkım'lı, 'Kızsız Adam'lı filmleri falan geçtim onlar zaten benim ruhuma işlemez de, ben artık romantik bir film görünce içimden diyorum ki; Şimdi sen bu filmi izliycen, burda önce ayrılıklar olacak, okey. Sonra bunlar barışacak, dolu dizgin sevişme, aşk meşk tavan yapacak, mutlu sonla bitecek. Sonra ekrandan güzel bi müzik eşliğinde yazılar geçerken sen mal gibi hala televizyona kilitlenmiş olarak bir süre kalıcan. Neden ama? Çünkü 'bayan gerçek' olarak kendi kendime diycem ki; ''Sen asla böyle biriyle karşılaşmayacaksın. Zaten böyle kaslı maslı, çok yakışıklı bi sevgilin de olmayacak. Türkiye kızım bura, senin aşık olacağın erkekteki en büyük lüks göbeğinde, belinde, sırtında falan kıl olmaması olur. Bunlar zaten film, erkeklerin hepsi önce romantik sonra 'ara verelim'lik.''. E ben haliyle herkesin inkar etmeye çalıştığı bu gerçekleri kendi gözüme soka soka böyle filmler seyredince bi buhran, bi hüsran, bi isyan moduna giriyorum. Kendimi o filmde ki kızın yerine falan koyuyorum böyle salak salak. Ama aptallığıma doymayayım. Hangi kafayla aldım bilmiyorum, geçenlerde yakuşuklu vampir Edward'ın oynadığı ''Remember Me'' filmini almışım işte.
 Şuan henüz izlemediğim diğer beş filmle birlikte rafta duruyor. Ne zaman bi film izlemek için o beş dvdyi karıştırsam karşıma çıkıyor ve ben bir süre donup kalıyorum. Aklımdan hep, 'Bunu izlersen üzülürsün'lü şeyler geçiyor. Ve bu filmi ne zaman izlemem gerek bilmiyorum. Sevgilimle kavgalıyken mi izlesem, aramız iyiyken mi izlesem karar veremiyorum. Kavgalıyken izlesem; zaten acı çekiyorum, üzülüyorum, yalnızım, olmadık yerlerde bile gözüm dolacak, fenalaşıcam. 'Ayrı olmasak bizde böyle olurduk' modlarına giricem. Yok, aramız iyiyken seyretsem Edward vs Sevgili karşılaştırması yapmam da olası bi durum yani. Üstelik, 'Ulan benimki niye hiç böyle şeyler yapmıyo, eskiden bana çiçek falan alırdı en azından. Yok yook bu çocuk sevmiyo beni artık, böhüüüüü' diye durduk yere depresyona girip birde o ne olduğunu anlamasa bile trip üstüne trip atıcam. Sonra zaten topal aksak götürdüğümüz her şey boktan bi film yüzünden yine yıkılacak. Sonra ben kendime ana avrat küfredicem işte. İki ucu boklu değnek olan bu film başıma bela oldu şuan ve duygusal bi krize girdiğim sırada alıp izlerim diye de korkmuyo değilim hani. Hem canım çekiyo, hem çekiniyorum. Öyle garip bi cazibesi var işte. 'Amma abarttın lan, altı üstü bi film' demeyin. Ben kendimi biliyorum, siz kendinizi. Ben her şeyden etkilenen bi insanım. Biri tekme tokat dövse, sövse gözümden bir damla yaş gelmez kimi zaman ama, Şeker Portakalı'nı okurken ağlarım mesela. Ve bu sıralar zaten tepetaklağım, daha fazla olimpiyata hazırlanırcasına takla atmaya hiiç gerek yok! Hazır şuan aramız iyiyken ben en iyisi sevgilimle romantik şeyler düşüneyim, nasıl olsa bunların hiçbirini yapmak onun aklına gelmez çünkü biraz odun işte. Naparsın, sevgilimiz, canımız, cigerimiz. Oldu olacak İbrahim Tatlıses gibi çiğköftemiz. O öyle sap sap duracak, bende kendi hayal dünyamda bişeyler yapıcam mutlu olucam. Zaten bence Edward'ın (Robert Pattinson) da o filmden sonra götü kalkmıştır kesin aldatıyodur Bella'yı yani, onu da kıskanmıyorum ki ben. Ehe ehe :)
NOT: Bir daha ki postta korktuğum şeyleri anlatmaya devam etmeyi düşünüyorum. Bu yazıyı yazmaya başlarken aslında şuan çok korktuğum telefon faturamla ilgili bişeyler yazacaktım ama her zaman yaptığım gibi amaçladığım şeyle yapmakta olduğum şey birbirini tutmadı işte. Bi dahaki posta kadar uzun bi süre geçer ve ben kesin anlatmayı planladığım o fatura korkusunu atlatır, anlatmaktan vazgeçerim. Neyse korktuğum daha pek çok şey var (Postun ilk cümlesiyle fena çeliştim ama olsun).

     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Beyendin mi? Ay hadi inş ^^

@uykuyuseviyom kullanıcısından Tweetler